Domain Tasarımı | Domain Driven Design

Domain Driven Design (DDD), karmaşık yazılım projelerinin tasarımında kullanılan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, bir projenin merkezine iş alanını (domain) koyar ve yazılımın bu iş alanına yönelik ihtiyaçlarına odaklanır. Bu, daha anlaşılır, esnek ve sürdürülebilir bir kod tabanı oluşturmayı amaçlar. Domain Driven Design'da, domainin doğru bir şekilde tasarlanması, projenin başarısı için kritik öneme sahiptir. Peki, bu yaklaşımı kullanarak domaini nasıl tasarlayabiliriz? İşte bu konuda bazı temel adımlar: İşte Domain Driven Design'da domaini tasarlamanın temelleri:

  1. Domain Bilgisini Edinme: Domain Driven Design'da, başarılı bir şekilde domaini tasarlamak için ilk adım, domain hakkında mümkün olduğunca çok bilgi edinmektir. Bu, domain uzmanlarıyla yakın işbirliği yapmayı, mevcut dokümantasyonları incelemeyi ve saha araştırması yapmayı içerir. Bu bilgi toplama süreci, domainin temel kavramlarını, iş süreçlerini ve gereksinimlerini anlamak için kritiktir. Domain bilgisini edinmek, daha sonra doğru bir domain modeli oluşturmanın temelidir.

  2. Ubiquitous Language (Herkesin Anlayabileceği Dil) Kullanma: DDD'de, domainin tasarlanması sürecinde, tüm proje paydaşları arasında ortak ve anlaşılır bir dil kullanılması önemlidir. Bu dile "ubiquitous language" denir ve domainin anahtar kavramlarını, iş süreçlerini ve gereksinimlerini ifade etmek için kullanılır. Ubiquitous language, domain uzmanları, yazılımcılar ve diğer ekip üyeleri arasında iletişimi kolaylaştırır ve ortak bir anlayışı teşvik eder.

  3. Bounded Contexts (Sınırlı Bağlamlar) Tanımlama: DDD'de, büyük ve karmaşık bir domaini daha küçük parçalara ayırmak için "bounded contexts" kullanılır. Her bir bounded context, belirli bir işlevselliği temsil eder ve kendi içinde tutarlı bir dil ve model kullanır. Bu, ekiplerin daha küçük parçalara odaklanmasını ve karmaşıklığı azaltmasını sağlar. Ayrıca, bounded contexts'ler arasında sınırlı bir bağlam tanımlamak, farklı ekiplerin ve bileşenlerin birbirleriyle etkileşimini yönetmeyi kolaylaştırır.

  4. Modelleme Tekniklerini Kullanma: Domain Driven Design'da, domainin tasarımı için çeşitli modelleme teknikleri kullanılır. Bunlar arasında, Entity-Relationship Diagrams (Varlık-İlişki Diyagramları), Domain Model Diagrams (Domain Model Diyagramları), Event Storming ve Domain Storytelling gibi teknikler bulunur. Bu modelleme teknikleri, domainin karmaşıklığını anlamak, domain kavramlarını görselleştirmek ve uygun bir domain modeli oluşturmak için kullanılır.

  5. Domain Görevlerini Belirleme: DDD'de, domainin belirli görevleri veya işlevleri gerçekleştiren hizmetler kullanılabilir. Bu hizmetler, domainin çeşitli bileşenleri arasında iletişimi kolaylaştırır ve iş mantığının merkezileştirilmesine yardımcı olur. Domain hizmetleri genellikle domainin karmaşıklığını azaltmak ve belirli bir işlevselliği temsil etmek için kullanılır.

  6. Sürekli İterasyon ve Geri Bildirim: Domain Driven Design'da, domaini tasarlama süreci sürekli bir iterasyon ve geri bildirim döngüsüne dayanır. Bu, domain modelinin sürekli olarak gözden geçirilmesini, iyileştirilmesini ve değiştirilmesini sağlar. Ekip üyeleri ve domain uzmanları arasında sürekli iletişim ve geri bildirim paylaşımı önemlidir. Bu, domain modelinin sürekli olarak geliştirilmesini ve projenin ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesini sağlar.

Sonuç olarak, Domain Driven Design'da domaini tasarlamanın temelleri, domain bilgisini edinme, ubiquitous language kullanma, bounded contexts tanımlama, modelleme tekniklerini kullanma, domain hizmetlerini belirleme ve sürekli iterasyon ve geri bildirim döngüsüne dayanma gibi adımları içerir. Bu temel adımları izleyerek, karmaşık bir domainin daha anlaşılır, esnek ve sürdürülebilir bir şekilde nasıl tasarlanacağını öğrenebilir ve projenizin başarısını artırabilirsiniz.

 

Add comment